NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
8 - (848) حدثنا
حسن الحلواني.
حدثنا روح بن
عبادة. حدثنا
ابن جرير. ح
وحدثني محمد
بن رافع.
حدثنا عبدالرزاق.
أخبرنا ابن
جريج. أخبرني
إبراهيم بن ميسرة
عن طاوس، عن
ابن عباس ؛
أنه ذكر قول
النبي صلى
الله عليه
وسلم في الغسل
يوم الجمعة. قال
طاوس: فقلت
لابن عباس:
ويمس طيبا أو
دهنا، إن كان
عند أهله ؟
قال: لا أعلمه.
{8}
Bize Hasanü'I-Hulvânî
rivayet etti. (Dediki): Bize Ravhu'bnü
Ubâde riivâyet etti. (Dediki): Bize İbni Cüreyc rivayet etti. H.
Bana Muhammed b. Râfi'
de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrazzâk rivayet etti. (Dediki): Bize İbni
Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana İbrahim b. Meysera, Tâvûs'dan, o da İbni
Abbâs'dan naklen haber verdi.
İbni Abbas, Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in cum’a günü yıkanmak hususundaki hadîsini
anlatmış.
Tavus diyor ki: Ben,
İbni Abbas'a:
«Şayet ailesi nezdinde
güzel koku yahut yağ varsa, ondan da sürünür mü? dedim; İbni Abbas:
— Onu bilmiyorum!., cevabını
verdi.
(848) وحدثناه
إسحاق بن
إبراهيم.
أخبرنا محمد
بن بكر. ح
وحدثنا هارون
بن عبدالله.
حدثنا الضحاك
بن مخلد.
كلاهما عن ابن
جريج، بهذا
الإسناد.
{….}
Bize, bu hadîsi İshâk b.
İbrâhîm dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Bekir haber verdi. H.
Bize Hârûn b. Abdillâh
dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Dahhâk b. Mahled rivayet etti. Bu râvîlerin
ikisi de İbni Cüreyc'den bu isnâdla rivâyetde bulunmuşlardır.
izah:
Bu hadîsleri Buhârî
«Kitâbü'l-Cumua» da; Ebû Dâvûd ile Nesâî
«Kitâbü't-Tahâre» de tahrîc etmişlerdir.
Tıyb: Güzel koku.
Dihnai: Kokulu veya
kokusuz yağ demekdir.
Hadîsdeki: «Bulabildiği
kadar koku da sürünür.» cümlesi hakkında Kaadi Iyâz : «Bu cümle, bulabildiğini
sürünmesi hususunda te'kîd İçin yahut çok sürünmek istediğini anlatmak için
söylenmiş olabilir. Birinci mânâ daha zahirdir.» diyor.
«Velev ki kadının
kokusundan!...» cümlesi de bu mânâyı te'yîd etmektedir. Çünkü kadına mahsûs
olan kokuyu erkeklerin sürünmesi mekruhdur. O devirde bu koku renkli idi. Ve
pek keskin değildi. Böyle bir kokunun erkeğe mubah kılınması: Koku sürünmenin
bit'te'kîd matlûb olduğuna delildir.
Görülüyor ki cuma günü
cemaata eziyet verecek kerih kokuların her cihetle önüne geçmek emrolunmuştur.
Cemaata ve meleklere eziyet verecek kerîh kokular ya terlemeden yahut ağızdan
hâsıl olur. Terlemeden hâsıl olan kokuyu gidermek için evvelâ yıkanmak, sonra
bir de bulabildiği güzel kokuyu sürünmek; ağız kokusunu gidermek için de ağzı
güzelce misvaklamak, emir buyurulmuşdur. Mânevi temizliğin yanısıra maddî
temizliğe de bu derece ehemmiyet veren başka bir dîn bilmiyoruz.
Tâvûs'un, Hz. İbni
Abbâs'a: «Şayet ailesi nezdinde güzel koku yahut yağ varsa, ondan da sürünür
mü?» diye sorması «hadîsin metninde bu ibare de yokmuydu?» manasınadır. İbni
Abbâs (Rûdiyallahû anh) bunun hadîsden olup olmadığını hatırlayamarmşdır.